“Onaylı Randevu Uygulaması sağlıkta şiddeti artırır!” (ÖZEL HABER)
MHRS’de ‘Onaylı Randevu’ sistemine geçiş konusunda İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt BSHA’ya “sağlıkta şiddeti tırmandıracak vakalar yaşanabilir” değerlendirmesi yaptı.
Merkezi Hekim Randevu Sistemi kısa adıyla MHRS’de başlatılan yeni sistemde hastalara, ‘Onaylı Randevu’ şartı getirildi. Uygulama 13 Mayıs Pazartesi itibariyle başladı. MHRS internet sitesi, mobil uygulama ya da ALO 182 üzerinden alınan randevuların, randevu tarihinden bir gün önce, akşam saat 20.00’a kadar onaylanması zorunluluğu getirildi. Randevuya gelemeyecekler ise de bunu bildirmeleri gerekiyor.
Peki bu yenilikten hekimler ve hastalar nasıl etkilenecek? AKP Hükümeti’nin sağlıkta dönüşüm adı altında yıllardır uyguladığı sistemde yapılan yeni düzenlemelerden biri de muayene süreleri oldu. Hekimin standart muayene süresi 20 dakika iken günümüzde birçok hastanede bu süre fiiliyatta 5 dakikaya düşürüldü. Şimdi bu soruna bir yenisi daha eklenerek onaylı randevu sistemi devreye girdi.
ONAYLI RANDEVU SİSTEMİ ELEŞTİRİLİYOR
Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) konuyu İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ile görüştü. Özyurt, MHRS’de onaylı randevu dönemine ilişkin eleştirilerde bulundu. Hastaların, hastane randevusu aldıktan sonra bir de bu randevuyu onaylamaları konusunda en büyük sıkıntının yaşlı hastalar noktasında yaşanacağına dikkat çekerken, sağlık alanında yapılacak düzenlemelerde konunun muhatapları olan hekimlere, hekim meslek örgütlerine danışılmadan ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla gerçekleştirilmesini de eleştirdi.
“ONAYLI RANDEVU SİSTEMİ YAŞLI YURTTAŞLARI ZORLAYACAK!”
Prof. Dr. Özyurt, “MHRS’de onaylı randevu şartı konusunda belirtmek istediğim öncelikli detay yaşlı hastalarla ilgili olacak. 65 yaş ve üstü kanser hastaları bu sistemin dışında dediler ama 60 yaşında kanser olmayan hastaların da birçoğu android telefon kullanmayı biliyor mu? Oğlunun ya da kızının aldığı randevuyu onaylatmayı biliyor mu? Bunları nasıl garanti edeceğiz? Olmadı diyelim, onaylamadı. Randevusu var, onaylamadı ve iptal edildi. Ertesi gün hastaneye gidecek. Oğlum randevu aldı, ben muayeneye geldim diyecek. Listede adın yok diyecekler. Onaylamamışsın diyecekler. Şimdi bu hasta ne yapacak? Hastanelerde şiddet olayları önlenemez haldeyken, bu durum da tuzu biberi olacak. Hasta ya da yakını bu nedenle doktorla bir kapışma yaşanabilir. Onun dışında dışarıda bekleyen hastalar arasında da bir gerginlik ortaya çıkabilir. Doktorla randevu onayı yapmamış hastanın, sürtüşmesini izleyen hastalar olacak. Onlar da randevu olayı vermelerine rağmen belki de içeri girmeyecek muayene olamayacak. Onaylı randevu sistemi ne kadar sağlıklı ilerler kestirmek zor” dedi.
“ONAYLI RANDEVU DÜZENLEMESİ DE KONUNUN PAYDAŞLARIYLA GÖRÜŞÜLMEDİ!”
Sağlık alanında gerçekleştirilen yeni uygulamaların, hayata geçirilmeden önce konunun paydaşlarıyla görüşülmeden gerçekleştirilmesini eleştiren Özyurt, “Eğer bir karar alıyorsanız ve bu radikal bir karar ise bunu alanın paydaşlarıyla birlikte çerçevesinde hayata geçirmek gerekir. Türk Tabipleri Birliği, tabip odaları, meslek örgütleri, STK’lar, üniversite hastaneleri gibi yapılarla paylaşılmalıdır. Ortak akıl zarar getirmez belki de Sağlık Bakanlığı’nın atladığı bir pencere açılabilir. Birlikte istişare edilerek doğru olan yöntem bulunabilir” diye konuştu.
“BEŞ DAKİKALIK MUAYENEDE HASTA HANGİ ŞİFAYI BULABİLİR?”
“MHRS’de yapılan yeni düzenleme hem hekim hem de hasta açısından sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden olacakken bir de muayene süreleri ile ilgili mevcut işleyişe bakmak gerekir” diyen Özyurt şunları söyledi: “Hasta muayeneye bir sağlık problemi ile geliyor. Bir şikayeti var, yakınması var. Güzel bir muayene olayım, derdime şifa bulayım derdinde. 3 dakikada, 4 dakikada, 5 dakikada hangi şifayı bulabilir hasta? Hekimin hastaya sadece ne şikayetin var demesi, hastanın şikayetini anlatması bile 5 dakikadan uzun sürer. Muayene etmeye fırsatı kalmadan zaten 5 dakika da doluyor.”
“Hekimin hastaya fiziki muayene yapmasını da dikkate alırsak muayene sürelerinin 5 dakika olması konusu kabul edilemez” diyen İzmir Tabip Odası Başkanı Ceyhun Özyurt, “Fiziki muayene yapılamaması vaka atlamaya da sebep olur mu?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Olmaz mı? Tabii ki olur. Hastanın gözüne bakmak bile bir muayene biçimidir. Hastanın şikâyeti neyse ve başvurduğu doktorun branşı neyse en azından o organların muayene edilmesi gerekir. Örneğin gözleri ile ilgili bir sıkıntısı varsa göz muayenesi yapılmalıdır. Ya da kalpten bir sıkıntısı varsa kalbinden illaki bir muayene olacak. Doktor onu bir dinleyecek, bir elektrosunu çekecek, yakınmaları nedir dinleyecek. İllaki anemnez dediğimiz hastanın öyküsü dinlenmeli, zaman baskısı olmamalıdır. Ve bu hasta öyküsünden hareket edilerek tetkik ve tahliller yapılabilir. Ne hasta memnun kalacak ne de hekim. Hekim de ‘ben bir şeyleri eksik yaptım’ duygusuna kapılacaktır. Bir hekim hastayı fiziki ve sözlü şekilde muayene gerçekleştirmeden mesleğini tam olarak gerçekleştiremez.”
MUAYENE SÜRESİNİN STANDARDI NEDİR?
Hekim muayene süresinin standardı konusunda açıklama yapan Özyurt, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından hekimin hastayı muayene etme süresi noktasındaki söylemi ‘20 dakika idealdir’ şeklindedir. Her hasta için bu süre 20 dakika sürmeyebilir, daha kısa da olabilir. 20 dakika belki uzun bir süre olabilir ama idealdir. Ama 10 dakika, 15 dakika, 5 dakika olmamalıdır. Bir yandan MHRS randevularının onaylanması meselesi, bir yanda da muayene sürelerindeki bu zaman baskısı söz konusu. Türkiye’de kaç kişinin zar zor alabildiği bir randevuyu alıp onaylama şansı var? Özetle tekrar söylemek isterim ki sağlık alanında yapılacak düzenlemelerde meslek örgütlerinin de görüşleri alınmalı ve düzenlemeler ortak akılla hayata geçirilmelidir” vurgusunda bulundu. (BİLİM SAĞLIK HABER AJANSI)